Bekleyiş, tekinsiz bir yolculuktur bazen...
Başparmağının tırnağını kapağın içine ittirdi ve madalyon açılıverdi. Bir kadın... Bir kadının fotoğrafı... Kadın gülmüyor ama sanki bakmıyor da, görmüyor da... Kadın, Özlem'in avucunun içinde.
Dünyadaki hiçbir gidiş seninki kadar acı bir kalış yaşatmayacak bana anne...
Özlem'in dizleri artık bedenini taşıyamıyordu; yere çöktü. Gözyaşlarını durduramıyordu. Kendine sarılıp ağlamak, kendini kucaklamak istiyordu.
Kovdum seni anne!
Onun adı, Bayan X'in var oluşu, annesinin de yok oluşu anlamına geliyordu. Kilitli kapılarını açabilen bir tek "Duygu" vardı. Kaygan zeminde dönüş yoktu; birbirine dolanan hayaller ya kördüğüm olacak ya da umudu diriltecekti...
Gazeteci yazar Sibel Oral'ın ilk kez 2006 yılında yayımlanan romanı Beni Beklerken, tamamen gözden geçirilmiş ve yenilenmiş baskısıyla ON8'de. Günümüz Türkiye'sinde yaşayan iki genç kızın kendini bulma çırpınışlarını ele alan kitap, insanın kendiyle ve yaşadığı toplumla tanışma sürecindeki hesaplaşmalarını lirik bir anlatımla işliyor. Ebeveyn davranış ve tutumlarının, hayat yolculuğunun başındaki kalplerde yarattığı hisleri de aktaran yazar, gençlere kendi dillerinden sesleniyor. Arka planda çalan müzik, yaşanılan onca şeye ritim tutarken, sessiz bir kedi de satır aralarında dolaşıyor...