Hayata çekiç darbeleri indiren bu öyküleri şu alıntı özetliyor: "Bazen kelimeler gerçekten o güce sahip olur ve kalbinize saplanabilir. O zaman bunu başka türlü tarif edemezsiniz, olduğu gibi söylemeniz gerekir."
Nedir "olduğu gibi"? Uzun uzadıya durup çevrenin bize farklı görünmesini beklediğimiz bir hareketsizlik mi, yoksa robotlara özgü bir sürgit veya çıkış için gerçek bir hamle mi? Kim "olduğu gibidir"? Umutsuz vakalar mı, yoksa yeni güne umutla yataktan kalkanlar mı? Lüks sıkıntılar arasında sosyal medyada pandemi sefası paylaşamayanlara dört duvar içinde ve dışında pis bir kavga tezgâhı hazır edilmiş.
Ama bir tuhaflık var bu pis kavgada, çünkü kızma diyorlar, mobil telefonunun bir üst modeli çıktı...