Evet, Azad doğru yolda yamuk yürüyor. Keşke yanlışlarını düzeltse, günahlarını terk etse de doğru yürüse. Peki ya ben? Yamuk yolda doğru yürüyen zavallı biriysem?
Doğru yolda değilsem? Doğruyu değil doğru yolu ıskalamışsam? Koşar adım yürüdüğüm yolun sonu koca bir pişmanlık ise? İşte bu beni adeta boğuyor.
Yanılgı!
Kendini Cennete giden yolda sanmak… Ancak cehenneme yolculuk yapmak! Aman Allah'ım! Ürküyorum. Nefesim daralıyor. Kalbim duracak gibi. Üşüyen sol yanımda soğuk soğuk terler oluşuyor.
İnsan evvela içindeki 'Hira'sına çekilmeli. Olabilmek için yoğun bir bekleyiş ile beklemeli. Sükûtun narında yanarak irfanî nurun aydınlığına ermeli. Kimsesizliğinin geçici ızdırabını Zikrullah ile dindirmeli. Enfüsî bir dinletinin eşiğinde, Hira'sına inen sekinenin etkisinde tatlı bir bekleyiş ile öylece beklemeli. Olmak için demlenmeli.
Olanlardan sıyrılarak olması gerekenlere sarılmalı. Olması gerekenler ile kendisi olmalı.
Kendim olabilmemin kıyısındayım.