Mezbahaların Kutsal Johanna sı
Brecht, daha 1920 li yıllarda kapitalist ortamda gelişen borsa spekülasyonlarıyla ilgilenmişti. Amerikalı borsa simsarı Bouck White ın kitap olarak basılmış biyografisinin etkisiyle, önce Dan Drew, sonra Chicagolu Joe Etkeser adlı oyunları yazdı. İkinci oyun, Piscator Sahnesi nde 1927-1928 döneminde oynanmak üzere repertuvara alındıysa da sahnelenemedi. Brecht, işte bu iki oyundaki deneylerine dayanarak ve onların olay dizilerini izleyerek Mezbahaların Kutsal Johanna sı oyununu yazmıştır.
Brecht bu oyundaki Chicago mezbahaları çevresini, Upton Sinclair in The Jungle (Vahşi Orman, 1906) romanından almıştır. Oyunda, ekonomik sarsıntı dönemlerinde, yaşamsal önemdeki tahıl, et gibi yiyeceklerin fiyatlarında gerçekleştirilen yapay oynama ve yönlendirmelerle sömürünün çoğaltılması anlatılırken, dini kurumlar aracılığıyla yapılan sosyal yardım etkinliklerinin bu sömürü çarkını nasıl gizlemeye çalıştığı gösterilir.
Brecht, dinci propogandanın, siyasal-kapitalist sömürünün gerçek nedenlerini örtbas etmek amacıyla kullanıldığına eskiden beri inanıyordu. Aynı temadaki E. Haupmann ın Happy End (Mutlu Son) çalışmasına da şarkılar yazmıştı. Bu şarkıları Mezbahaların Kutsal Johanna sı oyununda da kısmen kullanmıştır.
Kuraldışı ve Kural
Bu oyun bir öğreti oyunu dur ve bir Çin oyununa dayanmaktadır. Oyunda Çang ailesinin öyküsü anlatılır. Brecht bu oyunun özellikle profesyonel olmayan topluluklar tarafından sahnelenmesini tavsiye etmiştir. Oyun şu şiirle açılıyor:
Biraz sonra size
Bir yolculuğun öyküsünü anlatacağız. Bu yolculuk,
Bir sömürücü ve bir sömürülen tarafından yapılacak.
Bu insanların davranışlarını iyi inceleyin:
Bu davranışları yabancı bulmasanız da yadırgatıcı bulun.
Alışılmış bulsanız da açıklanamaz,
Kuralına uygun bulsanız da anlaşılmaz bulun.
Düzenlenmiş bir düzensizliğin, planlı bir bencilliğin hüküm sürdüğü
İnsanlıktan çıkmış insanların yasadışı bir dönemde
Hiçbir şey doğal olamaz.
Ancak, o zaman her şeyin değiştirilebilir olduğu anlaşılacaktır.
Ana (1933 ) ve (1938)
Oyunun çıkış noktasını, Gorki nin ünlü Ana (1906) adlı romanı oluşturur.
Oyun, 1904/05 yıllarında bir Rus kasabasında yaşayan Rus işçilerin yaşamlarını ve ayakta kalmak için verdikleri kavgayı anlatır. Oyunda ayrıca devrimci hareketinin gelişmesi, Rus sosyal demokrasisi içinde gelişen Bolşevizmin stratejisinin taktiği anlatılır.
Dünya ekonomik krizine bağlı olarak Almanya daki işçi hareketlerinin etkisiyle Brecht, romanda yazılı olayları, proletaryanın güncel kavgasını ve uluslararası sınıf kavgasının genel kurallarını gözler önüne sermek için kullanmıştır.
Oyundaki Ana, başlangıçta yalnızca işinden olan oğlu için kavga etmektedir. Partiye oğlunun önüne doğru dürüst bir yemek koymak için girmiştir. Ama sonunda kavgası, bütün işçiler için verdiği, daha büyük ve zor bir kavgaya dönüşür. Tek bir bireye yardım etmek için, toplumdaki o birey gibi olan herkese yardım edilmesi gerektiği bilincine varır. Bu sınıfsal biliçlenme ile Ana, oğlu sonraları kavgada ölürse de yine kavgayı bırakmaz. Kavgada düşen bayrağı yerden alarak mücadelesini sürdürür. Oyundaki bu sahne, Ana nın bilinçlenme sürecinin simgesel bir ifadesidir.
Ana oyunu, işçilere politik kavganın izlenmesi gerekli biçimlerini öğretmeyi amaçlar.
Brecht bu oyun için şunları söylüyor:
Öğreti oyunu türünde yazılmış olan, ama profesyonel oyuncular tarafından oynanması gereken Ana, antimetafizik, materyalist, Aristolelesçi olmayan özellikler taşıyan bir oyundur. Bu oyun, Aristotelesçi dramda olduğu gibi, izleyicinin hiç düşünmeden kendini oyuna kaptırmasını istemez; katarsis gibi etkilerden kaçınır. Kahramanlarının kaçınılmaz bir kadere mahkûm olmadıklarından yola çıkan oyun, izleyicinin de duygu yüklü bir tiyatro macerası yaşamasını istemez. İzleyiciye, dünyayı değiştirmeye yönelik belli bir davranış öğretmeyi amaçlayan oyun, tiyatroda izleyicinin olduğunun dışında bir biçim ortaya koymalıdır.
Mezbahaların Kutsal Johanna sı: 20 erkek, 2 kadın, işçiler, çocuklar, mezbahacılar, simsarlar, celepler, yoksullar, gazeteciler.
Kuraldışı ve Kural: 10 erkek, 1 kadın.
Ana: 19 erkek, 11 kadın, fabrika işçileri.