Bilinmeyenin peşine düşüp gün yüzüne çıkarmak isteyen insanoğlunun "arkeoloji" bilimini geliştirdiği günden bu yana tarihin karanlığına gömülmüş kim bilir kaç sır çözüldü. Pompeipolis antik kenti de bu sırlardan biriydi. Kastamonu-Taşköprü'deki bu antik kentte bir kazı başlatıldı.
Farklı yerlerden gelen başarılı arkeologlar bir ekip oluşturdu. Daha sonra bu ekibe, suç üstü yakalanıp iki yıl hapis yatan bir define avcısının ve tecrübeli Fransız Arkeolog Alain Simon'un katılması acaba neleri değiştirecekti?
Kazının ilk günlerinde birinci mezarı gizlice açmaya çalışan üç define avcısı, patlama sonucu hayatını kaybetti. İçinden bir testi ve üzerinde bazı şekiller olan papirüsten başka bir şey çıkmayan bu garip mezar, acaba ekiptekileri nereye götürecekti?
Polisiye romanın usta kalemi Hasan Basri Şenel'in kusursuz kurgu ve üslubuyla kaleme aldığı romanı okurken antik bir kent kazısının gerilimli dehlizlerinden Kastamonu evlerine, sokaklarına uzanacak; yöre insanının seksenli yıllardaki sıcacık hayatına bir aşkın penceresinden bakacaksınız.