Çukurova günden güne eriyip yok oluyordu, gelişmiyor tam aksine bir kıyıma kurban gidiyordu. Toprak ana kan ağlıyor, bu düzene dur diyordu ama insanoğlu inatla iradesine engel olamıyor, kiminin göçüp geldiği kiminin de daha küçüklüğünden beridir emek emek bereket kattığı bu topraklara göz koyuyordu. Çukurova artık o, Çukurova değildi. Dağı, tepesi, hayvanları ve bitkisi artık çocukları değil, bir hiç uğruna kaybettikleriydi.