Dostoyevski'nin 27 yaşında yazmış olduğu bu romantik eseri, hayalci ve yapayalnız bir kahraman üzerine kurgulanmıştır. Kalabalık bir şehirde tek başına yaşayan bu genç, kenti benimsemiş, onunla kaynaşmıştır. Hatta bu kente kişisel özellikler yüklemiştir.
Geceleri uzun yürüyüşlere çıkan genç, bir gece köprüde genç bir kızla karşılaşır. O geceden sonra dört gece sürecek hayali bir aşkı düşler.
Dostoyevski, bu hayalci kahramanın anlatımıyla, muhteşem gözlem gücünü, duygularını; yalnızlığı, sevme ve sevilme isteğini muhteşem bir şekilde yansıtmış ve küçük bir başyapıt ortaya koymuştur. Yalnızca Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından olan Dostoyevski'nin bu eseri; sevecen, okuru sarıp sarmalayan, ama hüzünlü bir uzun öyküdür.