Petersburg'un o muhteşem, meşhur beyaz gecelerinden biriydi. Bir tesadüf, iki hayalperest gencin yollarını kesiştirdi. Adamın karanlık dünyası o eşsiz, beyaz gece ile değil; kadının varlığıyla aydınlandı.
Lakin nasıl ki beyaz gecelerde güneş, ufka asla dokunamıyorsa iki hayalperest âşığın gönülleri de birbirileri ile asla buluşamadı. Adam, beyaz gecelerin aydınlığında kadını bekledi fakat kadının gözleri bir başka yürek için yoldaydı...
Dostoyevski, beyaz gecelerden birinde buluşturur iki hayalperestini. İki hayalperest, tüm açıklığıyla dökerler ortaya düşlerini. Yalnızlık, genç ruhlarını esir aldığında birbirlerinde bulurlar teselliyi ancak bir yanılgı, bir aldanıştır bunların hepsi... Bu kez bir yanılgıya bağlanan hayaller, bir dakikalık mutlulukla bir ömür yetinmeye itecektir hayalperesti.
Tanrı'm! Bir dakikalık mutluluk, insana bir ömür yetmez mi beyler?