Kent yaşamının ikiyüzlülüğünden bunalmış olan Elizbar'ın yolu beklenmedik biçimde eski arkadaşı Curha'nın köyüne düşer ve Elizbar orada daha önceden tanıdığı, hayatının aşkı Hatuta'yla karşılaşır. Gelin görün ki, başlangıçta derin bir huzura ermiş olan Elizbar, sığınmış olduğu Hevsuretrnin katı ve acımasız gelenekleriyle yaşamayı sürdüremez. Daha önce nefret ettiği Tiflis'in kalabalığı, burnunda tütmeye başlar. Ne var ki Curha onun köyden ayrılmasına izin vermez, çünkü köyü saklı bir köydür ve arkadaşının köyün yerini Sovyet yönetimine göstermesinden korkar. Buna rağmen Elizbar, Hatuta'nın da yardımıyla köyden kaçmayı başarır; fakat ıssız dağların arasındaki ormanlarda kaybolur. Elizbar'ın kayboluşuyla romanın hikâyesinin gerilimi doruk noktasına ulaşır.
Miheil Cavahişvili'nin önemli yapıtlarından Beyaz Yaka; aşkı, ölümü ve esareti, sadakat ve ihaneti, insan için birer kafese dönüşen köy ile kent yaşamını sorgulayan bir romandır. Usta bir anlatıcı olan yazar, Hevsureti bölgesinin katı ve acımasız geleneklerini işlerken, akıcı bir dille kaleme aldığı romanında felsefi ve siyasi meseleleri de derinlemesine irdeler.