Kerim erken yaşta babasını kaybeden bir çocuktur. Bu kayıptan sonra büyükbabasının evine taşınmak zorunda kalır. Büyükbabası bu zor süreci atlatabilmesi için Kerim'e muazzam bir ilgi gösterir ve onu yetiştirmek ister. Okuduğu kitapları, gittiği yerleri, tanıdığı insanları, bildiği şeyleri ve inandıklarını ona her gün anlatır. Kısa bir süre sonra Kerim, büyükbabası gibi davranmaya, onun okuduğu kitapları okumaya, onun gibi giyinmeye ve konuşmaya başlar. Hatta bu çevredekilerin onu İhtiyar Kerim diye çağırmalarına sebep olacak kadar dikkat çekici bir hale gelir. İhtiyar Kerim olarak yoluna devam eden Kerim, lise eğitimin hemen ardından birkaç küçük politik girişimde bulunur. Küçük politik girişimlerine emin adımlarla devam ederken tüm birikimini, inandıklarını, duruşunu ve tavrını borçlu olduğu büyükbabasını kaybeder. Babasının kaybını büyükbabasının varlığı ile çok fazla hissetmeyen İhtiyar Kerim büyükbabasının kaybını kaldıramaz ve bunalıma girer. Kendisini büyükbabasının evinde, onun odasına kapatarak tüm canlılarla iletişimini keser. Günlerinin tamamını büyükbabasının odasında ondan kalan kıyafetleri giyerek, onun kitaplarını okuyarak geçirir. Haftalar sonra daha önce okumuş olduğu bir kitap dikkatini çeker ve hayali arkadaşı Kosinski ile ilk kez o anda tanışır. Akabinde, İhtiyar Kerim büyükbabasının odasından hayali arkadaşı Kosinski ile birlikte bir beyefendi olarak çıkar.