Saplantılarıyla boğuşan, genelgeçer ahlak kurallarının hor gördüğü bir durumu içinde hissederek yaşayan, Bayraktar Paşazadelerin kızı Suat... Kadınlardan korkan, onları doğru dürüst tanımayan ve fahişelerin dışında hemen hiçbirisine yanaşmamış, Manisa eşrafından Hacıbeyoğlu'nun oğlu Halim... Bu iki insan, hapsedilmiş bir ozanın kurtarılması için düzenlenen bir toplantının, kışkırtılmış halk kalabalıklarınca basılıp, polisçe dağıtıldığı kargaşanın içinde birbirlerine itilirler... Bıçağın Ucu bir cehennemi anlatıyor. Bu cehennem Türkiye'deki aydınların yaşamıdır. Roman kahraman Halim'in dediği gibi: Gerilime alıştık bir tanem, yıllardır bıçağın ucunu kalbimizin üstünde duyarak yaşıyoruz, koymuyor. Selim İleri Attila İlhan bu romanıyla, yoz kişileri, çarpık düşünceleri, hasta kafaları, Pompei'nin son günlerini hatırlatan Bizans kılıklı bir İstanbul yaşantısını başarıyla veriyor. Milliyet Attila İlhan Bıçağın Ucu'nda, şiddetin düşünceyi yozlaştırarak devlete ve topluma getirdiği zararları, mahvolan kişisel yaşantıları... suçları çağdaş olmak, insanı sevmek, yaşamı sevmek olanlara sunulan ağır cezaları anlatıyor. Sadun Tanju / Cumhuriyet Atillâ İlhan 15 Haziran 1925'te Menemen'de doğdu. Türkiye'nin en üretken yazarlarından olan İlhan'ın genç yaşlarında başladığı düşünme ve yazma serüveni 10 Ekim 2005'te ölümsüzlüğe göçene kadar sürdü. İlhan'ın bütün yapıtları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nca yayımlanmaktadır.