Tarım sorunu (die Agrarfrage), 20. yüzyılın başından itibaren siyasetinve sosyal bilimlerin en önemli tartışma alanlarından biriydi. 1980'lerindüşünce ikliminde ivme kaybedip şekil değiştirdi ve daha çok"hormonlu sebzeler", "doğal beslenme", "permakültür" gibi "kentli"başlıklar altında bambaşka bir tartışmaya dönüştü; üretim ve üreticileryerine gıda ve tüketimle ilgili meseleler gündemin baş köşesineoturdu. Küçük üreticiliğin sorunları, "kumarhane kapitalizmi"nin kırdakiyansımaları, köyün değişen toplumsal yapısı, proleterleşme biçimleri vetarımın uluslararasılaşması bu "kentli" tartışmalar içinde yer bulamadı.
Bildiğimiz Tarımın Sonu, küresel iktidar rejimlerini üreten iktisadisüreçlerle beraber tarım sorununu "yeniden" ele alıyor. 10 yılı aşan birortak çalışmanın ürünü olan bu eserde Çağlar Keyder ve Zafer Yenal,tarım sorununu ve kırsal yapıların dönüşümünü, metalaşma, köylününmülksüzleşmesi ve siyaset bağlamında tartışmaya açıyor. Dünyada daTürkiye'de de yoksulluk, bölgesel eşitsizlikler, çevre, sosyal politikalarve toplumsal hareketler gibi birçok önemli meseleyi anlamlı bir şekildekonuşabilmek için tarımda ve kırda olup bitenleri hesaba katmamakimkânsız. Bildiğimiz Tarımın Sonu, organik pazar romantizmine yada köy nostaljisine hapsolmadan, tarım sorununu düşünmenin vetartışmanın bereketini anlatıyor.