Kitaptaki bölümler, bilgi yönetimini hem makro hem de mikro ölçekten ele almaktadır. Ancak çalışmada özellikle mikro ölçekteki yazılara Türk kamu kesimi bağlamında bilginin yönetilebilirliğinin durumunu ortaya koymasından ötürü daha fazla yer verilmiştir. Bu yüzden kitapta, ülkemizdeki kimi kamu kurumlarının bilgi yönetimine dayalı mevcut durumlarından örnekler görmeniz mümkündür. Ancak her ne kadar ülkemizde bazı yasalarla (örneğin 5018, bilgi edinme hakkı yasası, elektronik/sayısal imza yasası), kamu kurumlarının bilgilerini yönetmeleri zorunlu tutulsa da, , bu alanda epistemolojik ve ontolojik eksikliklerin varolduğu inkâr edilemez. Alanın hem genç ve yeni bir disiplin olması, hem de disiplinlerarası bir durum arz etmesi nedeniyle, sınırlarının iyi çizilmesi gerekir.
İşte bu kitap, hem bilgi yönetimi alanınındaki kimi teorik yaklaşımları anlamamıza hem de bilgi
yönetimi uygulamalarının ülkemizdeki kamu kurumlarında nasıl gerçekleştiğini idrak etmemize yardımcı
olma amacını gütmektedir.