Türklerde doğa, insan ve insan sağlığı her zaman büyük önem taşımıştır. Bu sebeple altı yüz küsur yıl 'dünya imparatorluğu' olarak hüküm sürmüş olan Osmanlı Devleti'nde çeşitli bilim dallarında, katkı niteliğinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu bilimsel çalışmaların içinde şüphesiz tıbbın ayrıcalıklı bir yeri vardır. Özellikle de on beş ve on altıncı yüzyıllardaki çalışmalar dikkati çeker niteliktedir. Bu yüzyılda kaleme alınan tıp eserlerinin çoğunun Türkçe olduğunu gözlemekteyiz. On yedinci yüzyıldan itibaren belirlenmeye başlanan Batı etkisi gerek tıp bilgisinde gerekse kurumlaşmada kendisini hissettirmiştir. Ancak diğer devletlerde olduğu gibi on dokuzuncu yüzyıldan itibaren tıbbın, nispeten daha teknik boyutta mütalâa edildiği belirlenmektedir. On dokuzuncu yüzyılda her ne kadar Osmanlı en zor dönemini yaşıyorduysa da bilim adına, özellikle tıp adına büyük adımların atıldığını söylemek mümkündür.
Osmanlı'da tıp çalışmaları sadece teknik boyutta ele alınmamış, felsefe ve diğer bilimlerle ilişkili olarak mütalâa edilmiştir. Tıbbın etik boyutu dikkate alınırsa, bunun doğal olduğunu kabul etmek gerekir. Bu çalışma Bilimin Işığında Başlangıçtan Cumhuriyete Türklerde Tıp ve Sağlık Kurumları'nı ele alan kaynak bir kitaptır.