Cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve cinsellik kavramları çok eski vakitlerden beri edebiyta ve farklı dünyalar, varlıklar ve uzamların hayal gücünün sınırsızlılığı ve bilimin verileri ile özgürce yansıtıldığı bilimkurgu edebiyatı türüne konu olmuş kavramlardır. Bu kavramların feminist bilimkurgu edebiyatı içinde nasıl kurgulandığı bu çalışmanın çıkış noktasıdır. Bilimkurgu edebiyatında cinsiyetler arası dikotomik ilişki biçimlerinin ve cinsiyet söylemlerinin yansıtılma biçimleri bu pek çok edebi araştırmaya konu olmuştur.
Çalışmanın kuramsal çerçevesini oluşturan feminist edebiyat eleştirisi, edebi metinlerde cinsiyeti; kadınlık ve erkeklik temsillerini, toplumsal cinsiyet rollerinin ve cinsiyetçi bakışın metinlerde nasıl kurgulandığını inceler. Diğer bir kuram olan queer ise kimliklerin istikrarsızlığını, akışkanlığını ve imkânsızlığını temel alır. Yazarın karakter yaratımı ile queer potansiyelleri nasıl değerlendirdiği üzerinde durulacaktır. Edebi eserler toplumsal, tarihsel ve kültürel bağlamından ayrı düşünülemez. Bu noktadan hareketle feminist bir yazarın bilimkurgu türündeki bu eserlerinde cinsiyeti nasıl kurgula- dığı, cinsiyet özgürlüğünün ve cinsiyet eşitliğinin temellerini sürmek bu çalışmanın amacıdır. Farklı bir toplum tahayyülünün kurgu yoluyla nasıl dile getirildiği bu kuramlar aracılığı ile irdelenecektir.