"Okumayı ilk öğrendiğimde artık kendi kitabımı yazabilirim demiştim.
Aradan uzunca bir süre geçmişti ki kızım okumayı öğrendiğinde bana dönüp artık kendi kitabımı yazabilirim demişti.
Aynı sözleri torunumdan duymadan önce yazdıklarımı kitap haline getirmem şart olmuştu.
İyi bir okuyucu, gezgin ve sözel anlatıcı olmuştum, ancak yazmak başlı başına zorlayıcı ve heyecan verici bir süreçti. […]
Bir hekim olarak yaşadığım, gördüğüm, duyduğum öyküleştirilebilecek birçok konu vardı.
Bunları kurgulayıp yazıya dökmek, sözcükleri art arda sıralayıp okuyana lezzet verecek hale getirmek çok heyecan verici bir deneyimdi.
Öyküleri kitap haline getirmekse bende bambaşka bir heyecan yarattı.
Yıllar önce kendime verdiğim sözü tutmanın keyfini de yaşadım."