"Sana, beni asla tanımamış olan sana." Daha başlamadan okumaya, bu cümlede tüm kitabın özetini bulacaksınız aslında.
Bir kadın… Aşkı iliklerine kadar hisseden ve tüm olumsuzluğa rağmen asla vazgeçmeyen, umutlarını hiç yitirmeyen, bilinmeyen, tanınmayan ve hiçbir şartta hatırlanamayan, her doğum gününde beyaz güller yollayan masum bir kadın… Bir adam… Duyarsız, yakışıklı, zengin, yardımsever ancak onun gözünün içine bakan kadını bir kez olsun tanımayan ve yabancıdan öte görmeyen, yaşanan tutkuyu bir türlü hatırlamayı beceremeyen ve umursamayan çapkın bir adam...
Her satırda, bilinmezliğin karşı konulmaz cazibesi etrafımızı kuşatırken, hüzün ve umutsuzluk da bir yandan yakamızı bırakmayacak ve işin en kötü yanı, satır satır içtiğimiz hüzün çekici gelecek…