Her devrim, değişik eğilimdeki çok sayıda yazar tarafından ve farklı dönemlerde yakından incelense bile, özünde büyük bir Bilinmeyen olarak kalır. Yüzyıllar geçer ve zaman zaman eski altüst oluşların kalıntılarını karıştırarak hâlâ ve her zaman o güne dek gün yüzü görmemiş olguları ve belgeleri keşfeden birtakım insanlar çıkar. Çoğu zaman bu keşifler, kesin kabul ettiğimiz bilgileri ve fikirleri alaşağı eder.
Genel olarak henüz bir Devrim'in nasıl inceleneceği bilinmiyor (tıpkı bir halkın tarihinin nasıl yazılacağının bilinmediği gibi). Öte yandan, deneyimli ve bilinçli de olsa birtakım yazarlar öyle hatalar yapıyorlar ve insanı çileden çıkaran ihmallerde bulunuyorlar ki okurların olan biteni doğru anlaması olanaksız hale geliyor. Örneğin çarpıcı olguları ve olayları, yani herkesin gözleri önünde cereyan edenleri, debdebeli 'devrimci panayır'ı dibine kadar inceler ve bolca sergilerken, sessizce, Devrim'in derinliklerinde, 'panayır'ın kenarında olan bitenleri ise küçümsüyor ve yok sayıyorlar.
Volin
Volin, bu müthiş çalışmasında bir bilinmeyen olarak Bolşevik Devrimi'ni, 1917-1921 tarihleri arasında vuku bulan toplumsal ve politik olayları olanca titizliğiyle masaya yatırıyor; elbette "panayırın" kenarında kalanları, devrimin mikro ama hayli önemli ayrıntılarını da ihmal etmeden...