Osman Gazi'yle devlet olmak, Sultan Murad ile Kosova'ya varmak... Fatih ile İstanbul'a girmek, Mimar Sinan'la farklı kıtalara çil çil kubbeler serpmek... Çaka Bey'le Adalar Denizi'ne, Barbaros'la Preveze'ye, Kurdoğlu'yla Endonezya'ya sefere çıkmak... Merzifonlu'yla Viyana'dan dönüş... ve Budin'in, Nazlı Budin'in elden çıkışı... Bin Atlının Akınları, Osmanlı tarihinden kesitler aktaran, o günlerin üslubunun tadılabileceği anekdotlarla bezeli bir kitap. "Budin'de fare delikleri bile didik didik yağma edildi. Ertesi gün seksen bir cami olmak üzere, bütün Osmanlı eserleri, temellerine kadar yıkıldı. Sefere iştirak eden Marsigli Kontu, birçok cami, saray ve kütüphane dolaşarak bulabildiği kadar elyazması eseri kurtardı. Sonra bunlarla memleketi olan Bologna'da bir müze ve kütüphane kurdu." "1568 yılında Kurdoğlu Reis'e yeni bir görev verildi: Portekizliler'in çok rahatsız ettikleri Endonezya'ya sefer yapacaktı. Kurdoğlu'nun görevi, Açe'nin yardımına koşmaktı. Kurdoğlu, yirmi iki parçadan oluşan Süveyş Donanması ile kısa zamanda Açe'ye ulaştı. Osmanlı donanmasının Endonezya sularına girdiğini öğrenen Portekizliler çoktan kayıplara karışmışlardı. Kurdoğlu, önce getirdiği fermanı, Açe Hükümdarı'na sundu..."