Bir günce tutar gibi saat saat, gün gün zamanı takip etmiş. Anılar, olgular, olaylar, siyasi, kültürel oluşum ve değişimler; kronolojik bir sınıflamayla, çok görmüş, çok öğrenmiş, çok şey yaşamış bir kadının süzgecinden geçerek pütürsüz bir dille aktarılmış… Anılarında var olan kimseyi kırıp dökmeye çalışmadan ama yaşananlarıda saklamadan bir ömür güncesi koymuş ortaya. Bir ömürden çok bir Türkiye tarihi daha da iddialı söylemek gerekirse bir dünya tarihi dökülmüş kaleminden.
Onun o eşsiz dili ve kurmaca olmayan kurgusuyla, yeni bir eşikten geçip bir başka ömre gireceksiniz. Dünyaya iğne ya da kapı deliğinden değil, detaylara mikroskopla uzaklara teleskopla bakacaksınız.