"...daha yakından görecektim, gördüm gördüm yakından gördüm çok yakından... Annemin 'Pekcan!' diye seslenirken gözlerini gördüm, beni kaldırıma itti." Bir anın bir bakışla kenetlendiği bir yaşamın dünyasını okuyacaksınız. Her yaşamın ana kaynağı kendisidir. Pekcan Sert ise kaynağını ceza olarak yaşıyor.
Bir Ankara Hikâyesi'nin dördüncü kitabı olarak karşımıza çıkan Gölge Araf'ta, eserin merkesi olarak bağımsız bir eser olarak değerlendirilebilir. Lakin unutulmamalıdır ki bu hikâyede herkes başkarakterdir.
Veya Pekcan için öyledir.
"İnsanları severim. İnsanlar için tanımasam bile hayatımı veririm. Ama çocuğum bile olsa Ankara'yı terk edemem. Acılarım olmazsa ben yaşayamam. İşte bu yüzden Ankara'dayım, Ankara benim için ızdırap demek.