Toprak kokusundan büyük şehre, gecekondu yaşamından barmenliğe, Alanya'dan İsveç'e ve dünyanın 80 ülkesine! "Apaçi" deyip de anlayamadığımızı modern bir masala dönüştürmüş Angutyus'un ikinci kitabı ile bu kez İngiltere'deyiz, Kebab House'dayız! "İlk kitabını okurken kah kederlendim, kah buruldum, kah kih koh da güldüm... Bu çocuğa dikkat edin!" -Metin Üstündağ- "Sizi uzaklara götürüp orada öylece bırakan bir masal, okuduğum en sürükleyici kitaplardan birisi. Beklemediğiniz yerlerden vurursa sizi, ben karışmam. Faking Kebabman..." -Selçuk Erdem- "Masalın bittiği yerde Apaçi Masalı başlar." -Hakan Bıçakcı- "Yazarlar kulübünün kapısından "bi arkadaşa bakıp çıkıcam" diyerek girmesini demiyorum. Hikayesini internet üzerinden anlatışı, bunu yaparken tüm edebi dogmaları kenara atıp hikayesini "sana" anlatması, "sözlük" gibi bir dinamiği bambaşka bir yazın oluşturma yöntemine çevirmesi hala kalem elde kağıt başında bekleyenlere ibret olmalı." -Ssg (Sedat Kapanoğlu)- 'Apaçi' deyip ötekileştirdiğin adam belki de bir Angutyus'tur. Senin hayatın bir ajandaya sığarken, onunki kitaplara sığmayabilir." -Michael Sikkofield- "Angutyus'un edebiyat yapmak gibi bir derdi yok. Süsten uzak; olduğu gibi... Ya rahatsız olursunuz ya da hastası, ortası yok." -Erol Batislam- "Angutyus'un edebi kaygılarla değil, bir internet günlüğü tadıyla yazdığı hayat hikayesi, Türk insanının en samimi, en doğal hikayesidir." -Deniz Utku- "Sürükleyici, yaşamın içinden çıkma bir dille anlatılmış bir hayat hikayesi. Daha heyecanlısı var mı acaba?" -Sina Afrx-