Senin zamanların takvimimle her ters düştüğünde,içimde fırtınalarla boğuşurdum ben. Bilemez, anlayamazdım nedenini, niyesini. Beklerdim sadece
öylece, bir gün düzeleceğine inandırarak umutlarımı.
Ama şimdi anlıyorum sevgili!
Hatırlar mısın? Sen araya giren her mesafede ısrarla bahanelere sığınırken, bense inatla iyileştirmek uğruna kızardım sana. Ve sen ne olursa olsun saat 10'dan sonranın ben olduğumu söylerdin. Her şeyi bir yana bırakıp sadece seni düşleyip düşünüyorum derdin. O bile bir umuttu işte ve mutlu ederdi beni. Meğer menfaatlerinden, oyunlarından, ailenden, işlerinden, arkadaşlarından sonra, yani kısacası 10 değil onlardan, hatta onlarcasından sonra geldiğimi aklına.
Anladım işte anladım sevgili!
Bu yüzden ben siması (yüzü) değil,sevdası çirkin birine yenildim.
Sen kazandın mutlu musun?