Merkezin, tüm merkezlerin dışına kaçan, yalnızca kendi çekim alanlarında savrulan, sık sık kendi kara deliklerine düşen yazılardı bunlar. Hayatta her şeyi acemice yapan, ölçü ve stratejiden anlamayan, bir türlü "dediğim dedik (köşe yazılarına çok yakışan "kodum mu oturturum !"tavrı) olamayan,travmalarını fazlaca ele veren birinden beklendiği gibi...