(…) Leyla'nın aklına arkadaşının şu sözleri gelir:
"Leyla eğer bir gece plansız bir şekilde bir evde uyumak zorunda kalırsan bir dilek tut, öyle uyu, o dileğin mutlaka gerçekleşir."
Leyla hemen elini açar, şöyle bir dua eder:
"Allah'ım ileride evleneceğim kişiyi rüyama çıkar."
Uyumak için gözlerini kapatır, gece rüyasına bugüne kadar hiç görmediği ben girerim; etrafı ağaçlarla çevrili bir yolda koştuğunu ve benim de onu kovaladığını görür, yolda gülüp eğlenirken yolun sonundaki uçurumu fark edemeyip uçurumdan aşağıya düşer ve arkasından benim haykırışım kalır gözünün önünde, korkup bir anda uyanır uykusundan, bir daha da uyuyamaz…
Böyle başlıyor Boran ile Leyla'nın hikâyesi… Bir dilekle başlayan bu sergüzeşt acaba mutlu sona ulaşacak mı? Acaba onları ne gibi zorluklar bekliyor? İki insanın gönlü bir olduktan sonra samanlık gerçekten seyran oluyor mu? Sevgi uğruna ne gibi fedakârlıklar yapabiliriz?
Bu ve benzeri soruların yanıtlarını ancak öyküyü okudukça göreceksiniz sevgili okurlar. Boran ve Leyla sizleri bekliyor.