Ahh çokça düş hekimiyimdir ben. Düşleri tamir eder, onarır, parlatırım. Düşü üzmüşse, düşü bozmuşsa bana gelirler. Ben düşleri diker biçer ellerine veririm. Bazen bir ot, bazen bir gülüş, bazen bir müzik eseri bazen de bir söz merhem olur düş yaralarına. Hah bir kez boyadığım da olmuştu düşleri maviye, mora. Yeter ki düşü olsun da insanın. Yoksa maazallah ye, iç, otur, kalk, hep aynı. Zenginlik dediğin azizim, iki mavinin arasına ne koyduysan o.
Bir gün balık bir gün kadın, bir gün oluş bir gün edim. Bir gün nasip, bir gün hüzün. Sahi bu neyin nesidir ? Kuyruğuma alışması başlangıçta zor olmuştu. Birliğe giden yolculukta iki ayağın kudretini de hafife alamazdım asla. Böylesine kıymet bilmezlikle nasıl aram olabilirdi ki ? Parmaklarımı özledim, olursa ellerime dokunabilirim. Sesim suda bambaşka çıkıyor. Biliyor musun suyun sesini sen ? Su yorulmaz. Su bıkmaz. Su alır, taşır, kaldırır her bir şeyi arıtır. Ah su… ah..