Çok ama çok özledim sizleri… DENİZ'le şakalaşmayı, boğuşmayı… HÜSEYİN'in tunç abide gibi hiç kıpırdamadan oturmasını, elindeki çakmağı evire çevire dizine vurmasını, YUSUF'un sedirin üzerinde uyumasını, Hüseyin'in Yusuf'u göstererek, "Siz gittikten beri işte böyle uyuyor," demesini hiç unutmadım.