Medeniyet, ayırıcı olmaktan çok birleştirici ve bütünleştirici bir kavramdır. Kültürü âdeta gerçekleştirilmesi söz konusu olan bir insan anlayışı etrafında toparlar. Sadece kendine dönük olmaksızın, bütün bir cihan için teklif edebileceği toplu bir görüşü, bir vaadi, kendisi ve diğerleri için tasavvur ettiği bir projesi vardır. Bu proje; kendi değerlerinden, onları gerçekleştirme azminden ve temelde bulunan bir kendilik bilincinden kaynaklanır. Fakat yöneliş itibariyle evrensel bir ufku hedefler. Acaba bizim kendi medeniyet tasavvurumuzdan kaynaklanan evrensel bir projemiz var mıdır? Bu kitaptaki söyleşilerde ve bildiri metinlerinde, böyle bir soru, felsefî anlamda değerlendiriliyor. Zira felsefe, kültürel alanı sadece nesnel yapısıyla değil; fakat onu var kılan insanın, değer bilinciyle gerçekleştirmeye çabaladığı projeleriyle de anlamaya çalışır.