"Bir gün büyüyeceksin." Yetişkinlerin ağzından sık sık duyar bu cümleyi küçük Osman; lakin onlar gizemli, uzak bir gelecekten bahseder gibi "Bir gün büyüyeceksin." derken aslında o her gün büyür. Düşle gerçeğin, sevinçle hüznün birbirine karıştığı bir çocukluktur onunki de. Büyük babasının dizleri dibinde masallar dinleyip düşler diyarına yollanır, korkular küçük kalbini ezecek gibi olduğunda huzuru babaannesinin sımsıcak koynunda bulur. Ve zamandır ki bu korkuları azaltır, bakraç güğümle döndürüle döndürüle katılaştırılan ve su bardaklarında yenen dağ çileği dondurmasının ağızda eriyişi gibi, eritir. Ve geriye çocukluğumuzun yüreğimizde bıraktığı o buruk tat kalır.