Hayatı ve güneşi çok seven genç bir adam, ölüme mahkûm edildikten sonra bedeni zindanda, zihni ise yaşama fikrinde tutsaktır.
Victor Hugo, adını ve suçunu söylemediği bu genç mahkûmun haykırışları içinde, "adalet" denilen kör bir kavramın çarklarının arasından ölüme giden yolda okuru yürütmektedir.
Eser, ölüm cezasına karşı çıkan bir yazarın sanatının ve vicdanının büyüklüğünü gözler önüne seren bir önsöz niteliğindedir.