Günümüzde ilgi odağı haline gelen beden dili üzerine yaptığımız araştırmalar, bizi, Kur'an metnini beden dili açısından incelemeye itti. Modern dilbilim ışığı altında Kur'ân metnini, dilbilimin farklı bilim dalları açısından değerlendirmeye tabi tuttuk. Gördük ki, ta 7. asırda Kur'an, hayvanların da bir dilinin olduğunu örneklendirerek; mesajını sunarken sözlü dili, semiyolojinin konusu olan evrendeki tabiat işaretlerini, sembol dilini ve beden dilini mesaj aracı olarak kullanmada eşsizliğini ortaya koymuştur.
Bu kitapta, "Zamanı geldiğinde insana evrenin uçsuz bucaksız ufuklarında ve kendi nefis (ruh ve bedenlerinde mucizelerimizi göstereceğiz ki, O'nun(Kur'an) tartışılmaz bir gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbin her şeye şahit olması yetmez mi?" (Fussilet: 41/53) ayetine bakarak; bir taraftan bedendeki güdü, düşünce, algı ve yetenekleri alanındaki olağanüstülükleri (mucize); bir taraftan da "De ki: And olsun, insanlar ve cinler, bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar benzerini getiremezler."(İsra: 17/88) ayetinden hareketle de O'nun, beden dilini, duyguların ifadesinde araç olarak kullanma konusundaki eşsizliği ortaya konulmaya çalışılmıştır.