Türk milletinin yetiştirdiği en büyük insan, Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak, her şeyden önce onun yetiştiği çevreyi ve kültür ortamını iyi bilmekle mümkündür. Ülkemizde Atatürk'ün düşünceleri, ilkeleri ve yaptığı işler, genellikle incelenmiş olmakla beraber; onun soyu, aile tarihi ve içinden çıktığı kültürel ortam pek incelenmemiştir. Bunu fırsat bilen bazı yıkıcı, bölücü insanlar ve kuruluşlar, Atatürk'ü ve onun "en büyük eserim" diyerek âdeta kutsallaştırdığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni karalamaktadırlar.
Hiçbir belge ve bilgiye dayanmadan insanımızın beyninde ve gönlündeki "Atatürk imajını ve sevgisini", onun soyu ve ailesi hakkında soru işaretleri oluşturarak yıkmaya çalışmaktadırlar. Şüphesiz bunlarla hukuki mücadele yapılmaktadır ve yapılacaktır.
Fakat, bunun yeterli olduğunu ve olacağını zannetmek büyük bir gaflettir. Atatürk'ün soyu, ailesi ve bunu doğuran kültür ortamı ortaya konulmalı ve insanlarımıza, özellikle de gençlerimize anlatılmalıdır. Yine çok ihmal edilen bir konu da onun insani boyutudur.
Atatürk bizden biridir. Bu yönü ile de gençlerimize anlatılmalıdır. Bazı okuyucular niçin "Sarı Mustafa'm"? diye sorabilir. Bu sorunun cevabı kısaca şu şekildedir: Annesi Zübeyde Hanım'ın oğlu Mustafa'ya hitabı bu idi. Çocukken onu "Sarı Mustafa'm" diyerek bağrına basan Zübeyde Hanım, Paşa oğlunu da "Sarı Paşam" diyerek yüceltiyordu.
Milletimiz de Atatürk'ü "Sarı Paşa" olarak tanımış ve sevmiştir. Bu ad onu en iyi anlatan isimlerden biridir. Türk milletinin yetiştirdiği en büyük insan, Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamak, her şeyden önce onun yetiştiği çevreyi ve kültür ortamını iyi bilmekle mümkündür.
Ülkemizde Atatürk'ün düşünceleri, ilkeleri ve yaptığı işler, genellikle incelenmiş olmakla beraber; onun soyu, aile tarihi ve içinden çıktığı kültürel ortam pek incelenmemiştir.
Bunu fırsat bilen bazı yıkıcı, bölücü insanlar ve kuruluşlar, Atatürk'ü ve onun "en büyük eserim" diyerek âdeta kutsallaştırdığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni karalamaktadırlar. Hiçbir belge ve bilgiye dayanmadan insanımızın beyninde ve gönlündeki "Atatürk imajını ve sevgisini", onun soyu ve ailesi hakkında soru işaretleri oluşturarak yıkmaya çalışmaktadırlar.
Şüphesiz bunlarla hukuki mücadele yapılmaktadır ve yapılacaktır. Fakat, bunun yeterli olduğunu ve olacağını zannetmek büyük bir gaflettir. Atatürk'ün soyu, ailesi ve bunu doğuran kültür ortamı ortaya konulmalı ve insanlarımıza, özellikle de gençlerimize anlatılmalıdır.
Yine çok ihmal edilen bir konu da onun insani boyutudur. Atatürk bizden biridir. Bu yönü ile de gençlerimize anlatılmalıdır. Bazı okuyucular niçin "Sarı Mustafa'm"? diye sorabilir. Bu sorunun cevabı kısaca şu şekildedir: Annesi Zübeyde Hanım'ın oğlu Mustafa'ya hitabı bu idi.
Çocukken onu "Sarı Mustafa'm" diyerek bağrına basan Zübeyde Hanım, Paşa oğlunu da "Sarı Paşam" diyerek yüceltiyordu.
Milletimiz de Atatürk'ü "Sarı Paşa" olarak tanımış ve sevmiştir. Bu ad onu en iyi anlatan isimlerden biridir.