Geçmiş tarihe baktığımızda; 'Gezi' ve 'Seyahat'in insanlık tarihiyle başlayan bir serüven olduğunu görürüz. Diyebiliriz ki, Seyyahlık ilk insan Hz. Adem'le başlayan ve bu güne kadar devam edegelen ve ebediyete kadar devam edecek olan bir hayat serüvenidir. Çünkü gezme, görme ve öğrenme isteği ve arzusu insanın yaratılış fıtratında vardır. Hz. Adem ve Havva, daha cennette iken gezmeye başladılar. Türlü türlü ağaçları ve meyveleri gördüler ve tattılar. Leziz sulardan içtiler... Bir zaman sonra Allah'ın emrini unutarak yasak meyveden yedikleri için Cennetten yeryüzüne gönderildiler ve böylece ölünceye kadar yaşayacakları Dünya hayatı ve yeryüzü seyahatleri başladı. Hz. Âdem Hindistan (Seylan) bölgesine indirildi. Eşi Hz. Havva şimdiki Kâbe'nin bulunduğu Arafat bölgesine indirildi. Hz. Âdem ve Hz.Havva Allah'a yaptıkları tevbe ve yakarış sonunda affedildiler ve Allah'ın izni ve yardımıyla Hz.Âdem geze geze Hz. Havva'yı Mekke'de buldu ve burada yuva kurup yaşamaya başladılar. Hz. Âdem, zamanı geldiğinde peygamber oldu ve Allah'ın emriyle Kâbe'yi inşâ etti ve eşiyle birlikte Kâbe'yi tavaf etti.. Bu serüvenler neticesinde Mekke ve Kâbe insanlığın ilk yerleşim merkezi oldu. Bin yıl süren ömrü boyunca Hz.Adem birçok bölgeyi gezdi. Çocuklarım havası suyu güzel olan bölgelere yerleştirerek onlara Çiftçiliği, Ziraati ve Hayvancılığı öğretti. Sanatı ve ticareti öğretti. Yeni yeni şehirler ve medeniyetler kurdu. Bütün bunlar gezi, gözlem ve tefekkürle oldu.. Daha soma gelen nesiller de çeşitli sebeplerle oradan oraya seyahat ettiler, göç ettikler, yeni yeni şehirler ve medeniyetler kurdular. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Meselâ; 16. asırda Amerika kıtası bir gemici ve seyyah olan Kristof Kolomb tarafından keşfedildi. Afrika'nın en güney ucu olan Ümit Burnu yine bir gemici ve seyyah olan Portekizli Bartolomeu tarafından keşfedildi. Macellan dünyayı dolaşarak dünyanın yuvarlak olduğunu keşfetti.. İşte, nice keşif ve icatlar böyle gezi ve gözlemler sayesinde oldu...