"Güzel bir rastlantıyla kapıda karşılaştılar; bu belki yaşamın farklı bir oyunuydu. Güneş, onu şiir kitaplarının arkasında çıkan siyah beyaz fotoğraflarından tanıyordu. Ama Ahmet Sedat genç kızı ilk kez görüyordu. Hazırlıksızdı. Sabah sabah ünlü şairin karşısında genç ve güzel, düzgün giyimli, gözleri ışıl ışıl parlayan kuğu gibi zarif bir İstanbul kızı duruyordu. Bu rüya gibi bir şeydi."