"Bütün canlılığım yok oldu, kardeşim beni çok sevdiği için bu durum ona da geçti. Beni teselli etmekten başka bir şey yapmıyordu; ama bu teselli, benimle birlikte ağlamaktan ibaretti."
Juan Francisco Manzano'nun otobiyografisi, XIX. yüzyıldaki Küba kültürünü ve kölelik hayatını samimi bir anlatımla yansıtıyor. "Yedi ya da sekiz yaşlarındayken ne iş yaptığımı soran olduğunda her işi yaptığımı söylüyordum. Beni bekleyen günlerimi daha o zamandan biliyormuşum" sözü yazarın hayatını özetler niteliktedir. Hayatı boyunca oradan oraya savrulup birçok alanda hizmet verdi. 1837 yılında, 40 yaşındayken özgürlüğüne kavuşabildi; ancak otobiyografisi nedeniyle kölelik karşıtı olmakla suçlanıp bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yazarın bu yaşadıkları kalemini sonsuza dek susturmak için yeterli oldu. Hayatının son döneminde, köleyken de ilgilendiği pastacılıkla uğraştı ve birkaç zanaat icra etti. 1853 yılında, 56 yaşındayken sefalet içerisinde hayatını kaybetti. Ne de olsa haklıydı: Birçok değişkenliğe maruz kalan insanın talihi ne kadar da kırılgan oluyor.
"Bir Kölenin Otobiyografisi", Amerika kıtasındaki İspanyol sömürgeciliğine dair yazılıp günümüze ulaşabilen tek eser olmasıyla önem taşıyor. İkinci kısmının günümüze ulaşamamasıyla aslında yarım kalmış bir kitaptır, tıpkı yazarın hayatı gibi.