Mozart, Beethoven, Shakespeare, Tolstoy, Vinci, Van Gogh, Edison, Gandi gibi büyüklerin hayatları kendini bilmeyi ve yönetmeyi bir hayat tarzı olarak sunar hepimize. Galileo, "Hiç kimseye hiçbir şey öğretemezsiniz. Olsa olsa, onu kendinde keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz." sözleri ile sanki koçluk sanatını tarif eder asırlar öncesinden.
Her bireyin kendisine has olan elmas gibi ham bir potansiyeli vardır. Potansiyelin kinetik hale geçmesi için keşfedilmesi gerekir. Vaktinde keşfedilmeyen istidatlar zamanla körelir. Potansiyel halde her bireyde mevcut olan bu yeteneklerin bazen birey farkında değildir. Bazen potansiyeli olduğunu bilir ancak bu potansiyeli kullanma gibi bir arzusu olmayabilir. Bazen de yanlış işlem görür ve değerini yansıtamaz. İşte koçluk ihtiyacı bu aşamadan sonra başlar ve koçluk hizmeti bu şahıslar için gerçekleştirilir.
Koç biraz da görünmeyene yönlendirir insanları. Toz tutmuş yeteneklere üfler. Tercihlerini yaparken kendi sorularını ve kendi yollarını bulmalarına yardımcı olur. Güçlü sorularla muhataplarını düşündürür, yaşamlarını sorgulatır, sorumluluk yükler, onların gelişimini izler, kendilerini keşfe yönlendirir, cesaretlendirir ve destekler. Kişinin kendi yaşamının ustası olma yolculuğunda, koç güvenilir bir yol arkadaşıdır.
Muhatabını ve danışanını, senden talep edeni ve hatta etmeyeni hayata ünlemle baktırabilmeye hazır mısın? Hazırsan koçluğun bereketli olsun! Hazır değilsen; bu kitapla gelişim yolculuğunu başlattın demektir! Yolun açık olsun!