Belki de bütün bunlar elli dokuz yaşımın, umumî tuvaletten beter kahrolası zihnimin, on altı yaşımdan beri durmaksızın okuduğum yüzlerce kitabın aklımda kalan parçalarının, kırkımdan sonra baktıkça iç geçirip arkasına not düştüğüm fotoğrafların, pazar sabahları babamla izlediğim Yeşilçam filmlerinin vıcık vıcık romantizminin ya da on altısında okur, on yedisinde şair, on sekizinde yazar olan ve sonunda her şeyi yarım bırakmayı huy edinmiş gençliğimin oyunuydu. Kesin olansa Çehov'un öyküsünün bende yarattığı tinsel değişimdi, bir evrilme de sayılabilirdi hatta. Adını anımsayamasam da insan denilen vahşinin nasıl da etten kemikten karşıma dikiliverdiğini, aynaya bakarken nasıl da çekindiğimi, o gece başta olmak üzere hemen her gece o öyküyü aklıma getirmemek için zihnimi türlü şeyler düşünmeye zorladığımı hiç unutmadım.
Yaşamın içinden, herkesin tanıdığı kahramanları ustalıkla yeniden kaleme alan Emrah Kurul, ilk öykü kitabı Bir Ölüm Bir Kalım'la okuyucusuna yeni bir dünyanın kapılarını aralarken düşünsel bir yolculuğa da davet ediyor.
Kurul'un kalemiyle çıkacağınız bu büyüleyici yolculukta, karakterlerin iç dünyasında ilerledikçe yeni bakış açıları edineceksiniz.