Her insan biricik, özel ve büyük mucizedir…
Gördüğü, yaşadığı, tattığı, denediği, uyguladığı, kazandığı, kaybettiği, başarısı, başarısızlığı, mutluluğu, acı gibi her şeyi kayıt eden mucize bir beyne-hafızaya sahiptir…
Hangi ülkede yaşadığı çağı, kültürü, dili, dini rengi, cinsi, tipi, mezhebi, sosyal statüsü, ekonomik ve siyasi gücü ne olursa olsun; her insanın hayatı dikkatle, merakla, titizlikle dinlenmeye, incelenmeye öğrenilmeye, yazılmaya, okunup, sayısız dersler çıkarılmaya değer…
Kırım'dan 1870' li yıllarda Ceyhan'a gelerek Vefa Dedem ve Müsemma ninemin kurduğu Yellibel Köyümüzde 05.04.1954 yılında dünya isimli gezegenine ayak basmışım…
Orada yaşayan soyumun üçüncü kuşağı olarak; anılarımı yazmaya başladığımda takvim yaşım 69' göstermesine rağmen;
Kendimi elde ettiğim evrensel ve ölümsüz olduğuna inandığım her türlü bilgilerle sürekli geliştirip, düzenleyip, tamamlayınca da doğmaya hazırlanan bir cenin olarak değerlendiriyorum…
Aslında sözü fazla uzatmaya da gerek yok;
Bütün hayatımı medya mensubu(Gazeteci, TV ve radyo programcısı olarak mesleğine adayan kişiyim;
Yaşadıklarımı yazarak, meraklısına, ilgi duyabileceğini düşündüğüm gelecek kuşaklara belge olarak sunmayı kendime görev saydım…
Takdir her zaman okurundur...