Cenknameler, Türklerin İslamlık öncesi dönemlerinde meydana getirdikleri destan geleneğinin İslami dönemdeki yansımaları olarak kabul edilebilir. Türkler, eski yaşayış ve inanç sistemi ile akıncı ruhlarının birleşimini, hayatta kalma ve millet olma şuurlarını, yeni yerler keşfetme ve fethetme arzularını yansıtan destan geleneklerini İslam medeniyeti dairesinde de sürdürmüşler ve bu doğrultuda birçok cenkname/gazavatname kaleme almışlardır. Dede Korkut anlatıları, Danişmendname ve Sarı Saltuk gibi kaynağını Türk kültüründen alan destanların yanında battalnameler ve Hz. Ali cenknameleri gibi kaynağını Türk kültür ve tarihinden almayan cenknamelerde/destanlarda da millî unsurlara, Türk düşünce ve kültür dünyasına ait izlere yer vermişlerdir. Hz. Ali cenknameleri sözü edilen eserler içerisinde hem coğrafi yayılım hem de zamansal derinlik bakımından en rağbet edilen eserler konumundadır.