"İnsanı sonsuzluğun sarayında yalnız bırakın!" derdi, Kanzi!.. Bütün hayvanlarını kaybetmiş, ormanları yanıp kül olmuş, havası suyu kirlenip zehirlenmiş insanlığın sonsuzluk sarayındaki halini bir düşünsenize!..
Sahip olduğu altınları, gümüşleri, petrolü, elması, beton binaları, cam gökdelenleriyle... kabarık prenses elbiseleri, kürk mantoları, lüks arabaları, büyük transatlantikleriyle... yapayalnız bir hücrede yaşarmış gibi, ellerinde 'en son model' cep telefonlarıyla, sonsuzluk sarayının koridorlarında dolaşıp duracaklar...
Kötülüğün iktidarında birbirinden korkar ve birbirini avlamak için silahlanmış halde kahredici paranoyalarıyla... Derin bir nefesle mutluluğun hazzını yaşamak yasak olacak, her şeye sahip ama sevgiyi bilmeyen insanlara... Empati, acıma, merhamet, adalet duygusu, vicdan, ahlak sözcüğünü hiç duymayacak gelecek nesiller...
Bir şey yapmalı!..