Necati Tosuner Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi'nde sadece tutkunun değil, anıların, süren gerçeğin ve insanın kendisinin de dile getirilmesi biçimini anlatıyor. Anıları bugüne taşırken unutma süzgecinden geçiren insanın, gerçeği yaşanıldığı sırada da seçerek algıladığını hatırlatıyor. O zamanlar olan kendisi ile sonradan olmak istediği kendisi arasında bölünen kişinin çaresiz parçalanışı, bu öykülerde bilincin aynasına sızılı bir çatlak olarak yansıyor. Yüreğimde derin bir sızı. İçimde bir çatlak var sanki. Sanki tam da yüreğimde. Bir şimşek resmi gibi. Bir anlık varlığı olan, bir anlık yokluğu olan sonra. Sonra yine kendini belli eden. Şöyle yukarıdan aşağı diklemesine inen, gittikçe dal budak salan.. kılcallaşan bir çatlak. İlacı umut olsun. Sen de yoksun, umut da... Necati Tosuner, Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi'nde yer alan "Armağan" adlı öyküsüyle 1997 yılında Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazandı.