Faelerin insanlardan üstün olduğu bir krallığın yoksul bir kenar mahallesinde yaşayan kılıç sevdalısı yetim Faythe, Fae devriyeleri gezerken göze batmamanın önemini iyi bilirdi. O ve en yakın arkadaşı Jakon daha iyi bir hayatın özlemini çekerlerken kılıcıyla düellolara katılmak, Faythe'e bir amaç ve çokça para kazandırabilirdi. Faythe, krallık muhafızı Nik'in dikkatini çektiğinde, çok geçmeden gözlerden uzak kalmak için ölümlü olmasından başka sebepleri olduğunu da öğrenir. Nik bir Geceyürüyen'dir, başkalarının rüyalarına girme gücü olan sessiz bir zihin katilidir ve Faythe ona güvense de güvenmese de Nik onda bir insanda var olmaması gereken yetenekler uyandıracaktır. Korkunç yetenekler. Ölümcül yetenekler. Faythe'e ailenin sahiden de her şeyden önce geldiğini öğretecek yetenekler… Üstelik Faythe yakın zamanda yüce güçlere güvenmeye başlamazsa kan dökülecektir. Çünkü bu, Faythe'in kılıçla karşılık verebileceği bir savaş değildir. Şehrin surları içinde kuşkunun ayak sesleri duyulmaya başlarken kenar mahallede Faythe'in koruması gereken daha derin bağlar vardır. Görünüşe göre herkes karanlık bir sırla ölecektir… fakat ya insanların arasından kimsenin ummadığı bir kız en karanlık sırla doğmuşsa?