Değerli okurlarımı selamlar, kitabı okurken aklınızın ermediği yerde frene basıp, bir daha düşünmenizi öneririm. Birisi okur ve doğruyu bulmak amacıyla frene basarsa, bu kitap amacına ulaşmış olur. İşleriniz ters gidiyorsa, başarıyı özlüyorsanız bu kitabı okuyunuz. Bu kitapta, hayat için "tatlı hayaller ve yumuşak frenler" temenni ediliyor. Hayatınız tatlı bir tebessüm olsun...
"Sevdiğiniz bir yer var mı?" denirse, "Memleketimiz" deriz. Memleketimiz o kadar güzel ki, bu güzellik dünyada asırlardır çılgın bir albeni yaratıyor! Sever ve korursak bizim kalır. Devletimiz, milletimiz, birliğimiz güvencemizdir. Güvence hepimize gereklidir. Memleketin güveni ve uygarlık seviyesi önemlidir. Bunları sağlayanları takdir etmek gerekir. Son 100 yıldır bölgemiz alev alev yanmış, paramparça olmuş... Bölge devamlı karıştırılıyor! İnsanlara günah! Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran Yüce Allah'tan gelen mukaddes kitaplardır. Bu kitaplar ve Peygamberler iyi insan olmayı, adaletli ve merhametli olmayı emrediyor. Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da, Suriye'de, Gazze'de insanlara yapılanların insaniyetle ve medeniyetle ilgisi yok, zulmü mazur görmek mümkün değil! Her taşın altından aynı çıyanlar çıkıyor! Bu kitabın içi memleketin içini, arka kapak ise dışını anlatıyor. Bir avuç kavrulmuş buğday, kocaman bir yürekle Büyük Taarruz'a başlayan kaç tane ordu ve kumandan vardır? Bu resmi doğru olarak değerlendirmeyi, Atatürk'ün ve arkadaşlarının kıymetini bilmeyi Allah bize nasip eylesin...
Devlet adamlarının önemli görevi, her şeyi vakitli öngörmek, tedbir almak, insanlığın huzurunu ve güvenini sağlamaktır. Rabb'im insanlığı kötülüklerden, felaketlerden koru. Birliğimiz ve dirliğimiz daim olur inşallah. Amin...