"Bırakıp gittiğim Güneydoğu ile şimdiki arasında dağlar kadar fark vardı. Gözlerinde mutluluk gördüğümüz kadınlar bize işgalci gibi bakıyordu. Bizi gördüklerimde selam verip koşarak yanımıza gelen çocuklar şimdi büyümüşlerdi. Belki de bu süreçte onlar da KCK yapılarının içine itilmiş ya da dağa çıkmış, selam verdikleri asker ağabeylerine artık selam vermek yerine kurşun sıkıyorlardı"
"Bir şehitlere sarılıp öptüm, bir de onlar için ağlayan Hülüş'e.. İnanılmazdı ama ayının gözlerinden inci tanesi gibi yaş gelmiş ve ağlıyordu. Hülüş'ün bile gözyaşı döktüğü bu topraklarda gözü dönmüş caniler çacukları, kundaktaki bebekleri öldürmüştü! Kim insandı? Bu caniler ni? Yoksa hayvan dediğimiz Hülüş mü?"