"…Cellatlar ellerinde Padişah fermanı ile Kızkulesi'ne geldi. Beşir, üç gündür burada endişe içinde kendisi hakkında verilecek kararı bekliyordu. Karşısında cellatları görünce bir an yaşadığı hayat gözlerinin önüne geldi. İhtişamlı saray günlerinin sonuna geldiğini anladı. Gözleri karardı, sendeledi, düşmemek için yanındaki uşağının koluna tutundu. Karşısında duran bostancı çavuş, hakkında verilmiş idam hükmünü yüzüne okudu…"
Bu roman, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1722-1754 yılları arasında yaşamış olan son zenci Kızlarağası Beşir'in hayatının yanı sıra o dönemde yaşanan bazı olayları anlatmaktadır. Beşir'in küçük bir çocukken nasıl kaçırılıp esir olarak satıldığını, nasıl hadım edildiğini, saraya nasıl girdiğini, saray içinde nasıl yükseldiğini ve nasıl bir sonla hayatının noktalandığını bir solukta okuyacaksınız.
Osmanlı tarihinin gerçekliliğinden yola çıkılarak yazılan bu kitabı okurken, baştan sona büyük bir gerilimin içinde bulacaksınız kendinizi. Osmanlı'da çıkan isyanları, yaşanan bazı olayları ve saray entrikalarını adeta film seyreder gibi bize sunan yazar, güçlü kalemiyle de okurlarına ayrıca keyifli bir okuma vadediyor.