İnsanların birbirine en güzel hediyesi, tatlı bir dil ve güler yüzden başka ne olabilir ki. Bir memurun, amirin, patronun, hakimin, hele hele doktorun karşısındakine gülümsemesi, tebessümü pek çok kapıları açmaz mı? Açmıyor mu? Bunun aksi olduğundan ise hepimizi çlieden çıkarıp istenmeyen olaylara sebebiyet vermiyormu?
Ne yazık ki; günümüzün insanları olarak gülmeyi değil tebessümü bile unutmuşuz. Behlül' Dana'nın, Hocamız Nasreddin'in, İncili Çavuş'un, Bekri Mustafaların fıkralarına gülen milletimiz nedense doya doya, gözlerinden yaşlar yanaklarına aka aka gülmüyor ve güldüremiyor.O halde birazcık da olsa hep beraber gülelim dedik. Sizler için bir seri "gülünce" hazırladık. Bu satırları okudukça yüzünüz hep gülsün, tebessümünüz yalancılar kahvesinde durdukça hiç eksik olmasın.