Bir Yüzyıllık Tanığı
O, önce bir gazeteci... Bu kimliğini her zaman ön planda tuttuğunun yakın tanıklarından biriyim... Adan için önemli birkaç olayda bu sorumluluğun bilinciyle nasıl davrandığını gördüm; halkı aydınlatmak için pojektörünü karanlık noktalara tutuşuna bizzat tanık oldum... Tam 68 yıl olmuş bu mesleğe gireli... Dileğimiz, esenlikle geçireceğimiz iki yılın ardından onun 70. meslek yılını kutlamak...
Selahattin Canka....
Gazeteciliğinin yanı sıra teknokrat, girişmci, işadamı, Adanalı bir öncü... Cumhuriyet Adanasının güçlü kimliklerinden biri... Hep gücü elinde bulundurmuş, güçlü bir karakter..
Bu 68 yılda çok şey yazdı, ama kitap yazmadı nedense; kitapsız bir gazeteci olarak kalmayı yeğledi uzun süre... Sonunda yapması gerekeni yaparak elinizdeki kitabı yazdı... Görünüşte otobiyografik bir anlatı, ama inanılmaz derinlikli; adeta son yüzyılın panoraması... Siz bakmayın adını Bit Pazarı koymasına... içeriğini de alçakgönüllü bir yaklaşımla "Ticaret, sanayi, hırdavat, siyaset, matbuat, zuhurat, hitabet, kitabet, vukuat, hikayat, tezvirat, tevkifat ve tüm mahsulat-ı hayat" diye tanımlamasına... Öyle, hiç hafife alınacak türden değil yazdıkları... hemen hepsi ya Adana ya Türkiye için önemli olaylara, kişilere ait... Kendisi de zaten bu olayların ya öznesi ya öznelerin yanındaki kişi... Üstat, 1930'lara dek uzandığı anlatısında DP'nin, Adana Sanayi Odası'nın, SASA'nın, Güney Sanayi'nin kurucuları arasında olsamından, Güney Sanayi CEO'luğundan bu dev tesisin batışına İnönü-Churchill buluşmasına tanıklıktan Menderes'in konuşmalarını kaleme almaya, Hatay, Yassıada, Kıbrıs gibi ulusal sorunlardan tutun da ÇEAŞ'ın kuruluşuna, batışına, bir dönemin Ankara Palasına, 1940'ların Adana basınına dek birçok olayla Atatürk'ten İsmet Paşa'ya, Bayar'dan Demirel'e, Özal'a, Abidin Dino, Celal Güven, Nevzat Güven, Yaşar Kemal gibi yerel, ulusal yada uluslararası üne sahip kimliklerle anıların denizinde tam anlamıyla bir sörf yapıyor.
Üstelik bunları "Ben de yazdım" türünden kıskançlığını gizleyemeyen bir böbürlenmeyle de yazmıyor... Yer yer ironik iğnelemelerle olsa da genelde bilgece, sevecen yüreğinden sevgiyle damıtarak yarınlara bir belge nitelğinde sunuyor.
- Çetin Yiğenoğlu