BİZANS İMPARATORLUĞU TARİHİ / CHARLES DIEHL
Gerçekte, Roma İmparatorluğu düştükten sonraki bin senelik hayatında Bizans'ın durmadan harabeye yuvarlandığı kolaylıkla zannolunur. Böyle düşünmek asla caiz değildir. Onu mahvedecek gibi görünen bunalımları çoğunlukla kıyas kabul etmez derecede parlak devirler ve ümit edilmeyen yeni doğuşlar takip etmiştir. Bu devirde, bir tarihçinin sözüne göre İmparatorluk, bu ihtiyar kadın, altın ve kıymetli taşlarla süslü bir genç kız gibi görünür. VI. yüzyılda, Jüstinyen devrinde devlet, son bir defa Roma'nın iyi günlerinde olduğu gibi toparlanır ve Akdeniz yeniden bir Roma gölü olur. VIII. yüzyılda, Jüstinyen devrinde devlet, son bir defa Roma'nın iyi günlerinde olduğu gibi toplanır ve Akdeniz yeniden bir Roma gölü olur. VIII. yüzyılda İzoryalı (Eski Silifke) imparatorlar, Şarl Martel'in Poitiers'de Hristiyanlığı kurtardığı sıralarda, İslamiyet'in hücumlarını kırarlar. X. yüzyılda, Makedonya ailesine mensup hükümdarlar, Bizans'ın muzaffer silahlarını Suriye'ye kadar götüren, Rusları Tuna boyunda ezen ve Bulgar çarlarının kurduğu devleti kan içinde boğan büyük bir şark devleti hâline koyarlar. XII. yüzyılda, Komnenoslar zamanında Grek İmparatorluğu, dünyada hâlâ iyi bir çehre göstermektedir ve İstanbul, Avrupa politikasının belli başlı merkezlerinden biridir...