Max endişelenir dururdu.
Hem de çok.
Oysa köpeği Bob hiç endişelenmezdi.
Hem de hiç.
Kimsenin kendisini sevmeyeceğinden ya da birilerinin onu çok fazla seveceğinden, çok kalın giyinmiş olmaktan ya da yeterince kalın giyinmemiş olmaktan endişelenirdi. Hatta uzaylıların onu kaçıracağı düşüncesinden bile endişelenirdi.
Neyse ki Bob vardı.
Bob, endişelerle başa çıkmanın en iyi yolunun onları bir arkadaşla paylaşmak olduğunu gösterebilirdi.
Endişelerimizi arkadaşlarımızla paylaşmanın önemi hakkında harika bir öykü…