Boris Vian (1920-1959) otuz dokuz yıllık yaşamına roman, oyun ve senaryo yazarlığının yanı sıra; şair, müzisyen-müzik eleştirmeni, şarkı sözü yazarı, ressam ve gazeteci kimliklerini de eklemiş, çok yönlü ve oldukça üretken bir sanatçıdır. Özellikle 1954 Cezayir Savaşı'nı ve bir barışseveri konu alan Asker Kaçağı adlı anti-militarist şarkısı, Vian'ın dünya çapında tanınmasını sağlarken, kendi ülkesi Fransa'da tepkiler nedeniyle yasaklanmıştır. Şarkı özellikle '68 Kuşağı'nın da en güçlü argümanlarından biri olmuştur.
Sanat yaşamındaki çok yönlülük, Vian'ın tiyatro oyunlarındaki zenginliğin de ana damarıdır. Fütürist, Dadaist, Gerçeküstücü yönelişlerle beslenen yazarlığı, Varoluşçu ve Absürdist anlayışla giderek zenginleşmiştir. Onun tüm bu eğilimleri ise Alfred Jarry etkisiyle patafizik düşüncenin ortak paydasında buluşmuştur.
Ezgi Deniz Alpan'ın kaleme aldığı bu çalışma, Boris Vian'ın yaşamı ve sanat anlayışındaki zenginliği onun Türkçeye çevrilmiş üç oyunuyla ortaya koymayı hedeflemektedir: Kasaplığın Elkitabı, Generallerin Beş Çayı, İmparatorluk Kuranlar yahut Şümürz. Vian'ın Türkçeye çevrilen ilk oyunu Orhan Aydınbaş tarafından dilimize kazandırılan Generallerin Beş Çayı'dır. Oyun 1967'de Ulvi Uraz, 1969'da ise Devekuşu Kabare tarafından sahnelenmiştir. Yaklaşık kırk yıl boyunca neredeyse unutulmuş olan Vian tiyatrosu, 2008'den itibaren Ayberk Erkay çevirileriyle yeniden gündeme gelmiş; ödenekli, özel ve amatör tiyatroların oyun dağarında epeyce yer edinmiştir.
Çalışmanın ilk bölümünde Vian'ın yaşam öyküsünün ve sanat anlayışının gelişim süreci, önemli kırılma noktaları ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor. İkinci bölümde ise yazarın üç oyununun içerik ve biçim özellikleri dramaturgik olarak çözümlenirken, Vian tiyatrosunu oluşturan tematik ve kurgusal özellikler karşılaştırmalı olarak ele alınıyor. Özellikle ahlak, din, savaş, aile ve topluma ilişkin radikal düşünceleri; bireyi yok eden her türlü hiyerarşi, otorite ve tahakküm çeşitlemesinin eleştirisi eksen alınarak irdeleniyor.
Bir dönem yakın dostluk kurduğu Simone de Beauvoir, Boris Vian'ı "aşırı şefkatli, açık kalpli, nefretinde de sevgisinde de ateşli biri" olarak tanımlamıştır. Düşünceleri ve yazarlık tekniğiyle etkisi giderek artan Boris Vian'ın sevgisinin ve nefretinin kaynaklarını ve sınırlarını oyunları yoluyla tanımak için Ezgi Deniz Alpan'ın bu çalışması önemli bir fırsat.
Uğur Akıncı